Merhaba sitemize hoş geldiniz, Bu gün size kaygı bozukluklarında sık karşılaştığımız iki belirgin belirtiden bahsedeceğim. Depersonalizasyon ve derealizasyon hakkında bilgiler aktaracağım.

Bunları yaşayan kişiler ne yaşadıklarını bilmedikleri için bundan aşırı kaygı duyarlar. Hızlıca konuya gelecek olursak öncelikli olarak depersonalizasyonu ele alalım.

Depersonalizasyon, kişinin kendine yabancılaşması ve kendinden kopmasıdır. Bu beden bana mı ait, bu eller benim mi kendini dışarıdan izliyormuş gibi bir his bu duruma en sık ve delirme düşünceleri eşlik eder ve dehşet bir hal alır.

Depersonalizasyon fiziksel belirtilerde orta çıkarabilir. Genellikle uyuşma karıncalanma, kaygı düzeyi arttığı için kalp çarpıntısı ve terleme gibi belirtiler gözükebilir.

Derealizasyon ise kişinin gerçekliğe yabancılaşması ve gerçeklikten kopmasıdır. Sanki rüyadaymış gibi hisseder. Gerçek bir hayatta değilmiş gibi nesnelere yabancılaşır. Sanki hayatta değilmişte kendine dokunarak varlığını anlamaya çalışma gözükebilir.

İnsanlar derealizasyonu bulanıklık hissi ile tanımlar.  Bulunduğu yerde ki nesneler ve insanlar gerçek dışı ve şekillerinde bozulma varmış gibi gelir. Sıklıkla sanki şuan bulundukları yerden farklı bir yerdeymiş gibi hissederler.

Bu durumda neler yapabiliriz?

Depersonalizasyon ve derealizasyonun neyden kaynaklandığı bilinmemekle beraber kişinin o anda yaşadığı yoğun kaygıdan uzaklaştırma amacı ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. Zihnin kendini koruma sistemi gibi fakat belli bir zaman sonra bu durumlarda kişide yoğun kaygıyı tetikleyecektir.

Depersonalizasyon ve depersonalizasyon için özellikle bir tedavi yöntemi yoktur. Kaygılarla bağlantılı ortaya çıktıkları için kaygının azalması için atılacak adımlar bu durumların da ortadan kalkması için yeterli olmaktadır.

Depersonalizasyon yaşıyorsanız, kendinizi bedeninize döndürmek için beş duyunuza hitap edecek dikkatinizi bu duyumlara yönlendirecek adımlar atabilirsiniz. Soğuk veya sizi yakmayacak sıcaklıkta su ile yüzünüzü yıkayabilirsiniz. Kolonya ile yüzünüzü serinletebilirsiniz. Kolonyanın keskin kokusu sizi buraya getirecektir. Tatlı veya tuzlu bir şey atıştırabilirsiniz. Size iyi hissettirdiğini düşündüğünüz müzik dinleyebilirsiniz.

Derealizasyon yaşıyorsanız, atak esnasında nefes hızlı alınıp verilir ve bu da kaygı düzeyini daha da artırır. Bunun için daha yavaş ve derin nefesler burnunuzdan alıp ağzınızdan verebilirsiniz. Derealizasyon diğerlerinden kopma olduğu için sizi anlayabilecek bir arkadaşınızla konuşabilirsiniz. Anın gerçekliğini anlamanız önemli olduğu için ne konuştuğunuzun bir önemi yoktur.

Bu durumlar ortaya çıktığında kişiler genelde delirdiklerini veya kontrolü kaybedeceklerini düşünürler fakat bunlar hiçbir zaman olmaz. Bunun geçeceğini kendinize hatırlatıyor olmanız önemlidir. Aslında ortaya çıkan durum yaşadığınız yoğun kaygıdan zihninizin sizi uzaklaştırmaya çalışma çabalarındandır.

Burada odaklanılması gereken en önemli konu kaygının yoğunluğunun azaltılmasına yönelik atılacak adımlar. Farklı videolarımızda bu adımlarla alakalı bilgiler verdim. Profesyonel yardım da atılacak adımlardan en önde gelenlerdir.

Psikolojik dengenizi sağlamanız dileğiyle, kendinize iyi bakın.